3 Aralık 2008 Çarşamba

istanbul-yan notları


restore edilen hostelde kalmak, ilk tecrübe. zaten serserilikle entellik arasındaki inci çizgiye yaymaya düşündüğüm geziydi bu, herşeyi içeren postmodern ve eklektik paket program. gunduz koşakoşa "entel ol" konferansa gir, akşam çık dışarıda "ipinden kopmuşcasına" eğlen... gece hayatına bodoslama dalma üstüne sorana da "ya ben konferansa geldim önemli bir konferans var" savunma cümlesi...
3 gün içinde sadece haydarpaşa-taksim arası dışında bir ortaköy istisna olarak mekan değişikliği sayılır, onun dışında yeme-içme-uyuma gibi yaşamsal etkinlikler ve istanbula gitme sebep etkinlikleri İstiklal caddesi üzerinde kuzey-güney yönünde ileri-geri doğrultusunda gerçekleşti ki kimi zaman caddeyi birkaç kere baştan sona yürümek gerekti, mekanlar aynı insanlar farklı.
uyuyamadım çok fazla, yadırgadım galiba bu paket programın hızlılığını, ne de olsa bünye alışık değil. zira masa başı okuma-yazma olarak nitelendirilen masabaşı tez memuru olarak konferansın gayet güzel geçmesi ile paralel sosyal yaşantının da güzelliği farklı geldi haliyle...
galiba değer verilen biriyim zira İstanbul'daki arkadaş ilgisi beni gayet duygulandırdı...işini gücünü kenarda bırakan ya da planını bize göre ayarlayan arkadaşlar, keza birini kolundan tutup götürdüler yanımızdan ki bu da arkadaşlarıma dışsal çevreden gelen bir ilginin varlığının da göstergesi...dışsal ilgiden ben de nasibimi aldım sayıyorum kendimi, egoya iyi gelen birşey, arada tavsiye edilir... yine de feminizme dair gündüz birşeyler dinlerken, akşam yanımızdaki herifi kolundan tutup götürmeleri de ilginç,ironik, düşündürücü...
bir de bot-spor ayakkabı ikiliminde botu tercih ederek soguğa karşı iyi ama kendime -rahatlığıma karşı kötü bir tercih yapmışım zira o botlar 5 kiloluk teneke peynir kutusu misali beni aşağıya doğru çekti hep, trende zaten hayy size diyip attım kenara yolculuk bitene kadar çorapla durdum. bi de cüzdanımı değiştirdim ki gayet zordu kullanımı, buradan da en ufak alışkanlıklarım değiştirilmesi konusunda muhafazakar bir yapıdayım gibi geldi bana, ya da değilim. işte herşeye sosyolojik psikolojik sosyo-ekonomik bla bla bir bakış açısı ile bakmak da böyle bir şey. normal gibi görünmez herşey vardır mutlaka bir bağlantısı...halbuki düz bakmak bazen daha az yorucu oluyor...

3 yorum:

ligea dedi ki...

vallahi feminizm masa basindan kalkmis aktivasyona geçmiş taksimde gordugumuz gibi:))gidenler utansin ne yapalim...

shadow puppet dedi ki...

arada teoriden pratiğe kaymak gerekir zaten, yararlı bişi-fena da olmuyor yani:)gidene boşver gelene hoşgel...kapımız açık herkese buyüzden

ligea dedi ki...

hımmm...