kulaklığın bozulması ve tek kulaklıkla dinlemek zorunda kalmak,
ekmeğin nemlenmesi,
buzdolabında "benim" diyerek kendine pay çıkardığın ve tüm gün onu yiyeceğini düşünerek eve gittiğinde süpersonik(!) yiyeceğin başkasınca yendiğini görmek,
çok severek izlediğin bir şey başladığı sırada misafirin gelmesi ya da elektriğin kesilmesi,
havanın değişkenliğinin seni aldatması ile ya çok terlemen ya da üşümen, ki kimi hallerde elde gereksiz ağırlık olarak mont ya da şemsiye kalması,
yağmurlu havada şemsiye kullananların yolda yürüyenleri düşünmeyerek boyuna uygun bir yükseklikle şemsiyeyi göze sokmaları,
dondurmanın, havanın aşırı sıcak oldugu zamanlarda, daha bitirmeden eriyip düşmesi,
kendini kaptırmış yazarken kalemin bitmesi bazen de kağıdı yırtması,
gazeteyi senden önce okuyanın savaşırcasına gazete okuması ve o harpten çıkan gazeteyi okumak,
içki içicez diye toplanıp bir iki kişinin yançizmesi ve grupça kolaya dadanmak,
kahve falı baktırınca kısmet mısmet var diyip insana umut vermeleri ama en nihayetinde gene bi halt olmaması,
filmlerde yeni insan-süper aşk yeri olan otobus tren gibi araçlarda, dede vagonuna düşmek ve horultu dinlemek
sinir bozucu...
solfasol'e mektup 1
8 yıl önce
7 yorum:
:))))
ya bunların pek çoğunun bir hafta içinde başıma gelmiş olması ve keza belli ki senin de rabbimden reva mıdır?
şemsiye olayi bitirdi beni. horultulara girmiyorum bile..
buyrun şurdan:
http://video.google.com/videosearch?emb=0&aq=f&q=umut+sar%C4%B1kaya+mutsuzluk&src=3#
demeyi unuttum,
yazi süper.
aynı şeyleri aynı hafta yaşamamız çok süpersonik değil mi:)))
keşkem s. olsaydı kamerada biz mutsuzluk peşindeyken.
fotomuzu çekerdi en supersonik-inden!
bu arada tümüyle aynı seyleri yasamamamız bu hafta, senin icin bir sans demekteyim.yine de.
(ehm)
ben şansı belki başka bir yerden yakaladım bu hafta, öyle düşünüyorum.
evet fotolarımız hep mutluymuşcasına, kandırıkçı fotolar:)
evet ben de senin adına öyle düşünüyorum:)
aman foto olayına hiç girmeyelim.ben ilkokul fotograflarında da öyleyim, çek de kaçayım cinsten.
(itiraf: dansederken gerçekten mutluydum, bir an, dokundu geçti.
öptüm geçti..öyle)
kısa olanın büyüsü, fairytale'imsi... mutluluksa o, gittik gerçi peşinden ama geç çalmıştık kapıyı, açan olmadı evde kimse yoktu çünkü:)
Yorum Gönder